30 Ekim 2007 Salı


Bağbozumu


Sonbahara girerken, bir bağbozumu güzelliği yaşanır bizim oralarda...


Üzümlerin toplanma zamanı gelmiştir artık. Bizim oralarda herkes birbirine yardıma gider böyle durumlarda.


Bir gün önceden bir teleşla duyrulur komşulara ''yarın kamyon gelecek, bizim üzümler kesilecek'' diye...


Komşusu ona yardım ederse, oda komşusunun üzümünü kesmeye gidecektir. O gitmez ise ona yardıma gelende olmayacaktır.


Sabahın serinliğinde toplanır tüm komşular. sabahın serinliğinde, ne güzel olur üzümler; buz gibi, yedikçe lezzetlenir...


Kamyon geldiğinde, boş üzüm kasaları indirilip herkese dağıtılır. Taze bir telaşla kasalar üzümle dolar, elbette en güzel üzümler en üste gelecek şekilde konmalıdır.


Öğle yemeği saatinde, çoğunlukla domatesli bulgur pilavı yapılır. Yufka üstüne dökülerek yenir, "hafif acılı bulgur pilavı". Yedikçe yiyesin gelir en güzel üzümlerin garantisinde.


Saat 16:00-17:00 olduğunda, artık üzümler kasalarda, kasalar kamyondadır.


Yeni bağbozumunda "görüşürüz inşallah" denir. Üzüm bedeli alınır vedalaşılır ardından birazda durum hakkında konuşmalar yapılır. ''Bağın şu tarafının üzümü daha iyiydi'' der biri. Diğeri ''Ben biraz hile yaptım kötüleri altına koydum'' der gülümseyerek.


Kasalık üzümler kesilerek şaraplık yada evde yapacakları pekmezlik kısım olarak ayrılır. En kısa zamanda kalan üzümlerde toplanır.


Toplanan üzümler selelerle, arabası olan arabayla, olmayan eşeklerin sırtında taşınarak eve getirilir.


Ahşap (yörenin oluk diye tabir ettiği) havuzlara konur.


...devam edecek